Kuyumculuk Sektöründe Dijitalleşme
Türkiye'de Kuyumculuk Sektöründe Dijitalleşme ve e-Ticaretin Yükselişi
E-ticaret süreçlerine en zor adapte olabilen sektörlerin başında kuyumculuk sektörü geliyor diyebiliriz. Buradaki sınırlıkların ana sebebi, altın gibi kıymetli bir madenin satılmasıdır. Zevke ait ürünler olmasından dolayı, büyük çoğunluğu yatırımlık grupları hariç kişisel zevklerle ilintilidir. Ürünler kombinlenirken fiziki temas, görmek ve hissetmek dürtüsünün kuvvetli olması, altının taşınması ve teslim edilmesi, modellerin ve ürünlerin çok hızlı değişmesi, model ve takı sürecinde farklı mantalitelerin olması gibi sebepler kuyumculuk sektörünün bu süreçlere intibakında gecikmeye yol açmıştır.
Bu yazı, Bilezikçi Kuyumculuk markasının sahibi ve Bilezikci.com’un kurucusu Gökhan Yılmaz tarafından kaleme alınmıştır.
Sektörün dijital dönüşümünü, yıllara dayanan tecrübesiyle yorumlayan Yılmaz, kuyumculuk ve e-ticaret dünyasının kesiştiği noktaya dair önemli gözlemlerini paylaşmaktadır.
Keyifli okumalar.
Sektördeki Eğitim ve Geleneksel Yapı
Yine ayrıca sektördeki genel işleyiş “alaylı” dediğimiz, yani eğitim görmüş insanların sayısının sınırlı olduğu bir yapıdır. Kuyumcular kahir ekseriyetle geleneksel çıraklıktan başlayan veya aileden gelen mesleğin devam ettirildiği süreçlerin baskın olduğu ortamlarda yetişir. Bu şekilde, yetişen insanların sektörde güçlü bir yer oluşturduğu yapılar hâkimdir. E-Ticaret ve benzeri süreçlerde teknoloji, güncel gelişmeleri takip etme ve teknik süreçleri uygulama gibi alanlar ön planda olduğundan, kuyumcuların bu süreçlere intibakında ciddi zorluklar ve gecikmeler yaşanmıştır. Hâlâ günümüzde sektörün belki de en büyük problemlerinden biri budur.
Klasik Algı ve Teknolojiye Uyum Sorunu
Kuyumculuk sektöründeki klasik süreçler , çıraklıktan yetişip öğrenmeyle başlayan serüvenle ilintili olarak güçlü hâle gelen bir yapıdadır. Bu insanların zaten çok erken yaşlarda bu süreçlere başlamasından dolayı eğitim, teknoloji öğrenmek ve kullanmak gibi alanlarda eksik kalması, kuyum firmalarının bu süreçlere uyum sağlayamamasının en büyük sebeplerinden biridir.
İlk Dijital Deneyimler: Gittigidiyor Dönemi
Sektör ilk yıllarda pazaryerlerinde altın takı satarak e-ticaret süreçleriyle tanışmaya başlamıştır. Türkiye'de Gittigidiyor.com ile başlayan bir serüven daha sonraları markafoni, limango, sanalpazar vb. platformlar üzerinden yeni kitleler ve süreçlerle tanıştı.
Bu süreçte de kuyumculara ait e-ticaret sitelerine ve ayrıca B2B iş modelleri olarak adlandırılan toptan satış sistemlerine ilgi arttı. Kuyumcu mağazalarının internet üzerinden ürünleri görüp sipariş verebileceği digitalleşme süreçleri büyük altın takı üreticisi ve toptancılarının ilgi odağı oldu. Bunun diğer bir yansıması perakende satış siteleriydi ancak bunlar bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar sınırlıydı. Bilezikci.com da bu süreçlerde kuruldu ve e-ticarete bu dönemlerde başladı. Bilezikci Kuyumculuk fiziki mağazacalıkla birlikte E-ticarete hem pazaryerleri hemde kendi sitesiyle ilk giren firmalardan biridir. Çağrı Kuyumculuk adı altın faaliyet gösteren firmamız e-ticaret serüvenine altın bilezik satışlarıyla yoğun bir şekilde başladıktan sonra tüm kuyumculuk ürünlerinin e-ticaret süreçlerinde satışına yoğunluk vermiştir. Bu süreçte fiziki mağazalarda Çağrı Kuyumculuktan Bilezikci'dönüş yaşamıştır.
Pazar Yerleri Dönemi: N11 ve Sanalpazar
Daha sonraki yıllarda Doğuş Grubu’nun bir ticaret pazar yeri platformu olarak ön plana çıkan N11, yine o dönemde Gold Bilgisayar’a ait olan Sanalpazar.com ile birlikte sektörün ivme kazanmasında etkili olmuştur.
Bu dönemde bazı firmaların ticarette başarı yakalaması, kuyumculuk sektöründe ağızdan ağıza bir söylem oluşmasına yol açtı. Bu ticarette “falanca firma şu kadar ürün satıyor” gibi söylentilerle, dijital pazarlama ajanslarının bu alanı ön plana çıkarması sonucu bir hareketlilik oluştu. Ancak nihayetinde sadece bir web sitesi açarak ya da ürünleri pazar yerlerine koyarak başarı sağlanamayacağı görüldü.
Ajansların Rolü ve Sektörün İlk Kayıpları
O dönemlerin kazananları ajanslar oldu. Pek çok kuyumcuya e-ticaret altyapıları kurdular. Kuyumculuk sektöründe katma değer yüksek olduğu için üç liraya yapılabilecek işler on, on beş liraya; hatta dolar bazında fiyatlandırmalarla kuyumculara sunuluyordu.
Bu durum, kuyumcuların ticaret süreçlerine adaptasyondan ziyade ajansların kendi hizmetlerini satıp para kazanması yönünde ilerledi. Pek çok firma buradan da ağzı yanınca geri plana çekildi. Ciddi paralar harcayıp hiçbir karşılık alamadılar.
Pandemi ve Dönüm Noktası
Özellikle 2015’lerden sonra e-ticaretle ilgili söylemler devam etse de, kuyumcu firmalarının bu alana tam yönelmesini sağlayan süreç pandemi oldu. Pandemi sürecinde kapanmalar ve işleyemeyen ticari süreçler nedeniyle e-ticaret yapan kuyum firmaları ciddi işler yapınca bu artık kaçınılmaz hâle geldi.
Günümüzde E-Ticaret ve İnsan Kaynağı Sorunu
Günümüzde pek çok firma profesyonel altyapılar kuruyor, profesyonel sistemler kullanıyor ve profesyonel insanları istihdam etmeye çalışıyor. Ancak sektörün şu anda en büyük sınırlarından biri insan kaynağıdır. Sektörü ve e-ticareti bilen insan sayısı çok sınırlıdır. Bu da en büyük handikaplardan biridir.
Altın, takı ve mücevher kendi muhtevasında belirli özelliklerin bilinerek pazarlanabileceği ürünlerdir. Kuyumu bilmeyen insanlar ticaret ve dijital pazarlama süreçlerinde ciddi maliyetlerle geri planda kalıyorlar.
Pazar Yerleri Bağımlılığı
Bu süreçleri sadece e-ticaret sitesi olarak düşünmemek gerekir. Şu anda asıl yürünen yol pazar yerleridir. Özellikle 2020’li yıllardan sonra bu alan sektöre büyük inovasyon getirmiştir. Şu an oranlama yaparsak, sektörde e-ticarete girenlerin yaklaşık %80’i pazar yerleri üzerinden satış yaparken kalan %20’si kendi siteleri üzerinden satış yapmaktadır.
Sosyal Medya Üzerinden Satışlar
Bunun haricinde sosyal medya, özellikle Instagram üzerinden ürün satışı yapan kuyumcular vardır. Bu alanda büyük firmalardan ziyade daha çok yerel, bölgesel mağazalar ve sosyal medya süreçlerine yakın kişiler başarı sağlamaktadır. Ancak sosyal medya tarafı daha çok kuyumcu mağazaları üzerinden gelişen bir yapıdır.
E-Ticarete Dönemsel İlgi ve Sürdürülebilirlik Sorunu
E-ticaret, kuyumcular için genellikle kriz veya durgunluk dönemlerinde gündeme gelmektedir. Normal zamanlarda işlerin iyi gitmesi nedeniyle e-ticarete vakit bulamayan kuyumcular, ancak pandemi gibi krizlerde bu alana yönelmektedir. Ancak işler normale döndüğünde çoğu firma yine geri çekilmekte ve süreçleri tam anlayamadığı için sürdürülebilir başarı yakalayamamaktadır. Bu durumu şöyle özetleyebiliriz e-ticaret süreçlerinde başarı için fiziki kuyumculuk için harcanan vakitten çok fazla vakit ve enerji harcamak olmazsa olmaz, ayrıca süreklilikte olmazsa olmazdır.
Bilezikci.com’un Deneyimi ve Sektörel Gerçekler
Bilezikci.com özelinde konuşacak olursak, 2010 yılında Bilezikci.com sitesini kurup işe başladığımızda “İnternetten altın mı satılır?” şeklinde alaycı söylemlerle karşılaşıyorduk. Ancak inanç, doğru süreç takibi ve sabırla yatırım yapılınca sonuçlar oluşmaya başladı.
Çoğu kuyumcunun mantığı, “E-ticareti kurduk, şimdi siparişler gelir” şeklindeydi. Oysa bu çok kolay bir süreç değildir. Başarı için doğru konumlanmak, sabır göstermek ve ciddi biçimde çalışmak gerekir.
E-Ticaretin Uzun Soluklu Doğası
Bir e-ticaret sisteminin oturması senelerin emeğiyle gerçekleşir. Teknik olarak bir site açmak kolaydır, ancak ürün yapısı, pazarlama süreçleri, kurumsal yapı, güvenlik, sayfa içerikleri gibi onlarca ayrı başlık vardır. Tüm bu unsurların sektöre göre realize edilip doğru şekilde içeriklerinin oluşturulması başlı başına uzun soluklu bir süreçtir.
Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir:
Türkiye’de Kuyumcu Açmak: Şartlar, Sermaye Gereksinimi ve Aşamalar
Altın Fiyatlarında Yaşanan Değişimler










