Kuyumcular Altınlarının Güvenliğini Nasıl Sağlıyorlar?

Kuyumcular için güvenlik, geniş ve farklı süreçleri olan, farklı cevaplar gerektiren bir konudur. Bu, kuyumculuk sektörünün en önemli unsurlarından biridir.

Güvenlik süreçlerini iki ana kategoride ele alabiliriz:

Bu yazı, Kurucumuz Gökhan Yılmaz’ın sektöre dair bilgi ve tecrübelerinden yararlanılarak hazırlanmıştır. 

Dışarıdan Gelebilecek Tehlikeler

Hırsızlık, Gasp ve Soygunlar

Dışarıdan gelebilecek tehlikeler daha çok bilinen hırsızlık, gasp ve soygun gibi olaylardır. Kuyumcularda bu durum farklı şekillerde tezahür eder.

En yaygın yöntemlerden biri, müşteri kılığında mağazaya giren kalabalık grupların tezgâhtarları oyalamasıdır. Örneğin üç tezgâhı olan bir mağazada her tezgâhtar aynı anda meşgul edilir ve bu sırada ürünler çalınır. Bu tip olaylar genellikle profesyonel kişiler tarafından yapılır ve tecrübesiz personelin olduğu mağazalarda başarıya ulaşır.

Düşük Ayarlı veya Kaplama Ürünlerle Suistimal

Bir diğer yaygın yöntem, düşük ayarlı ya da kaplama ürünlerin bozdurulmasıdır. Zincirlerin kilit kısmı veya bileziklerin dış kısmı gibi bölümler düşük ayarlı olup ya da sadece kaplama (altın görünümlü) olabilir. Bu ürünler bozdurularak kuyumcular tarafından suistimal edilebilir.

Ürünü Alıp Kaçma

Bir başka yöntem, müşteri görünümündeki kişinin mal bakarken ürünü alıp hızla kaçmasıdır. Bu olay mağazanın bulunduğu konuma, güvenlik süreçlerine ve çevre koşullarına bağlı olarak değişiklik gösterir.

Silahlı Soygunlar

Sabah açılış ve akşam kapanış saatlerinde klasik silahlı soygunlar çoğunlukla yaşanabilir. Bir veya birkaç kişi maske ya da kaskla yüzünü kapatarak içeri girer, silahla personeli etkisiz hale getirir ve altınları toplar.

Gece Soygunları

Bir diğer yöntem, mesai saatleri dışında mağazaya girilmesidir. Kapılar açılarak içerideki altınlara ulaşılır, hatta kasalar profesyonelce açılarak çalınabilir.

İçeriden Gelebilecek Tehlikeler

İç güvenlik dediğimizde çalışan personelin suistimalleri söz konusu olur. Bu genellikle iki şekilde gerçekleşir:

• Doğrudan hırsızlık: Personelin altını çalması.

• Gelirin düşük gösterilmesi: Satıştan elde edilen gelirin eksik kaydedilmesi veya bir kısmının alınması.

Kuyumcuların Aldığı Güvenlik Önlemleri

Dış Güvenlik Önlemleri

• Çelik kasalar, banko altı kasalar ve son dönemde yaygınlaşan asansörlü vitrin kasalarıyla soygunlara karşı korunma.

• Giriş kapısının içeriden açılabilecek şekilde organize edilmesi, giriş-çıkışların kontrol altında tutulması.

• RFID barkod sistemiyle tüm ürünlerin barkotlanması. Çıkış kapısındaki RFID okuyucu sayesinde pasif edilmeyen ürünlerin dışarı çıkarılmaya çalışıldığında uyarı verilmesi.

• Mağazanın lokasyonu ve büyüklüğüne göre güvenlik görevlisi bulundurulması.

İç Güvenlik Önlemleri

• Ürünlerin günlük, haftalık, aylık periyotlarda tartılması ve sayılması.

• RFID barkod sistemiyle kısa sürede sayım yapılması.

• Kasaya giren nakit ve altın gibi değerlerin günlük takip edilmesi.

• İç güvenlikle ilgili denetim süreçlerinin sıkı tutulması.

İnsan Faktörü ve Deneyim

Günümüzde bu sistemler oldukça gelişmiştir. Ancak nihayetinde “hırsıza kilit dayanmaz” atasözümüz hâlâ geçerlidir. Önemli olan, açıkların olmadığını ya da çok zor olduğunu hissettirebilmektir.

Kuyumcular ayrıca referans sistemiyle doğru insanlarla çalışmaya özen gösterir. “Sarraf, insanın kıymetini sarraf bilir” anlayışıyla güvenilir personel seçimi, iletişim becerileri ve iş ahlakı ön planda tutulur.

Sonuç

Kuyumcularda güvenlik, hem dışarıdan hem içeriden gelebilecek tehditlere karşı alınan çok yönlü tedbirlerle sağlanır. Teknolojik çözümler, denetimler, kasa ve RFID sistemleri güvenliği artırırken; doğru insanlarla çalışmak, işin özü olan en önemli güvenlik unsuru olmaya devam etmektedir.

Bu içeriklerimiz de ilginizi çekebilir;

Türk İnsanının Altına Olan Sevgisi: Tarihsel ve Kültürel Kökenler

Afrika’da Altın Ucuz mu? Gerçekler, Efsaneler

Türkiye’de Kuyumculuk Sektörü: Kuyumcu Sayısındaki Artışın Sebepleri